TUSAŞ’a gerçekleştirilen silahlı saldırıda, henüz kimlikleri tespit edilemeyen bir kadın ve bir erkek terörist, 06 JMT 07 plakalı bir taksiyi kullanarak Kahramankazan’daki bir duraktan bindiler. Saldırıdan önce taksiye binen teröristler, Murat Arslan’ı şehit ederek naaşını aracın bagajına yerleştirdiler. Ardından TUSAŞ’a giderek, uzun namlulu silahlarla inerek saldırıyı gerçekleştirdiler.
Şehit taksi şoförü Murat Arslan’ın babası Mahmut Arslan, oğlunun duraktan binen teröristlerin TUSAŞ’da katliam yaptığını belirterek, “Oğlumu bagaja koyup sırtından vurmuşlar. Hala oğlumu göremedim” dedi. Arslan ailesi büyük bir acı içinde sarsılırken, Murat Arslan’ın arkadaşı Rasim Can Oraz da saldırının ardından üzgün ve sinirli olduklarını dile getirdi. Oraz, Murat ağabeyin iyi bir insan ve esnaf olduğunu vurgulayarak, “Kimseye zararları yoktu. Üzgünüz” ifadelerini kullandı.
Takside yaşanan bu vahim olay, Kahramankazan’da ve TUSAŞ’ta derin bir üzüntü ve endişeye sebep oldu. Saldırının detayları ise polis ekipleri ve yetkililer tarafından titizlikle incelenmeye devam ediyor. Henüz teröristlerin kimlikleri ve saldırının arkasındaki motivasyon netlik kazanmış değil. Ancak bu acı olay, bir kez daha terörün ne kadar kalleş ve insafsız bir yöntem olduğunu gözler önüne serdi.
Murat Arslan’ın ani ve acı dolu vefatı, ailesini, arkadaşlarını ve komşularını derin bir yasa boğarken, ülke genelinde de büyük bir üzüntü yarattı. Sosyal medyada ve basın yayın organlarında saldırıya ilişkin geniş çaplı bir kınama ve tepki dalgası oluştu. Teröristlerin bu menfur eylemleri, Türkiye’nin birlik ve beraberliğine yönelik bir saldırı olarak nitelendirilirken, tüm güvenlik birimleri de tepki gösterdiler.
TUSAŞ’a yapılan bu saldırı, sadece bir kuruma değil, Türk milletine yönelik bir saldırı olarak da değerlendiriliyor. Arslan ailesi ve saldırının mağdurları için ise dualar ve destek mesajları yükseliyor. Terörün hiçbir din, dil, ırk veya ideoloji tanımadığı bir kez daha kanıtlandı ve Türkiye’nin teröre karşı kararlılığı bir kez daha vurgulandı.